şunu itiraf etmeliyim ki felsefe çizgiler çekmektir. oysa hayatta çizgi filan yoktur. biz hayata bakar, en uygun, en şık, en var-mış gibi duracak yerden çizgiler çeker, o çizgiler sanki hayatta zaten var-mış da biz çizen değil ortaya çıkaran tarafmışız gibi övünüp dururuz. sonra da kendi çektiğimiz hayali çizgileri sağda solda anlatır, buna felsefe öğretmek deriz. çektiği çizgi hayata en çok yakışan filozofa da en iyi filozof deriz.
ben de bazı çizgiler çektim.
felsefe pek çok şekilde sınıflandırılabilir. neyine göre, olduğuna bağlı bu tasnif şüphesiz. ben mevcut sınıflandırmaları reddediyorum, kullanışlı bulmuyorum lakin kendi sınıflandırmam üzerinde de epeydir çalışıyorum. us’u okuyanlar bilir, orada beşli bir tasnif vardı:
us, estetik, etik, o, eşya
bu sınıflandırma bazı açılardan kusurlu çünkü oransız derecede geniş yer kaplayan ‘tekâmül’e koşut çok dar bir yere bakan ‘eşya’ konusu var. bir de bu sınıflandırmaların hangi ana kategorik yaklaşıma göre yapıldığı muğlak. sözgelimi ‘us’ konusu akıl gelişimi hakkında pek çok şey dese de bunlar ‘tekâmül’ün de konusuna giriyor. ‘etik’ ve ‘o’ konuları nasıl bu kadar titizce ayrılır? ‘estetik’te aşktan ve ilişkilerden söz ediyor ama bu ‘etik’ konusunun da kapsamına giriyor vs.
yazılarımı takip etmekte olan sizler de fark ettiniz bir süredir yeni bir ayrımın testlerini yapıyorum.
sil baştan şöyle bir yaklaşıma karar verdim.
süje yani özne, bakan, gören, ben olan taraf ile bakılan, nesne, obje arasında bir dikotomi var. bunu fark etmek beni heyecanlandırdı. özne-nesne kavram çifti üzerinden felsefeyi tasnif edebileceğimi fark ettim.
süje-obje ilişkileri ile ilgilenen felsefe alanına “estetik” dedim. eski sınıflandırmamda ‘eşya’ ve ‘estetik’ toplamına tekabül ediyor.
süje süje ilişkileri ile ilgilenenine “etik” dedim. içine, evvelden ‘estetik’ içinde aldığım cinsel ilişki konularını da kattım çünkü bal gibi de bunlar etiğin kavramları idi.
son olarak da -ki bunun varlığı benim için mühimdi- obje olmaktan daha süje olmak, süjeleşmek sürecine, evrime, bir çeşit pratik felsefeye yani gelişime de “tekâmül” dedim.
‘o’ ve ‘us’ başlıkları hiç ortada yok çünkü ‘us’a dair meseleler ‘tekamül’ konusuna katıldı ve ‘o’ konusu da müstakil olmaktan çıkarılıp ağırlıklı ‘o’ya dahil edilmek suretiyle diğer üç başlığa bölüştürüldü.
bunların hangi sıra ile anlatılacağı sorunu ile karşılaştım.
bildiğiniz üzere bence felsefede üç ana soru var. tümelden tikele sıralama ile:
- 1-hakikat nedir? (tümel)
- 2-nasıl yaşanmalı? (genel)
- 3-şimdi ne yapmalıyım? (tikel)
(tümel’in içindeki tüm kelimesi yanıltmasın; bilindiğinin aksine, kalabalık olan şey tikeller olduğu için bu sıralama azdan çok’a yani tümevarımdır.)
bu sıralama kavramsal olsa da anlaşılırlık sırası, önce bir problem ile karşılaşılarak başlar ve bu da elbette 3’tür. “şimdi ne yapacağım?” dedikten sonra bunu felsefi ödev formuna sokarak “şimdi ne yapmalıyım?” diyerek başlarız ve oradan 2’ye, oradan da nefesimiz yerterse en son “hakikat nedir?”e varırız. yani bizim kullandığımız sıçrayış budur ki bence insanlık tarihi için de budur.
bu olduğu için,
önce gelişimi konuştuğum “tekâmül” ile başlanır ki ağırlıklı pratiktir,
sonra biraz “nasıl yaşanmalı?”ya tekabül eden “etik” konusu ile devam edilir ki teori/pratik dengelidir ve ilkine göre anlaşılması daha zordur,
en sonunda da “hakikat nedir?” ile temas halinde olan “estetik” konusuna geçilir ki teori ağırlığı en yüksek olan, en zor anlaşılır olan konu da budur.
yani,
- 1-objenin süjeleşmesi
- 2-süje süje ilişkisi
- 3-süje obje ilişkisi
değil mi? önce objeyiz, hele bir süje olalım. sonra diğer süjelerle ilişki kuralım ve en sonunda da objeye bakalım.
us, veya yeni ismiyle gri kitap basılırsa bu sıralama ile konuları tartışacağım. yazılarımı da bu üç kapsamdan birisine dahil ederek okutmaya başladım şu an da.
umarım fazla karıştırmadan izah edebilmişimdir ama ne yalan söyleyeyim, tam iki yıldır beynimi kemiriyor burada kısacak tartıştığım bu mevzu.
*omurga 2.etik 3.estetik acı aforizma ahlak akıl anlam aşk ben bilim cemiyet değişim dolunay doğa duygu edebiyat estetik etik evrim felsefe insan kitap kötülük mimesis mutluluk nietzsche psikoloji sanat sevgi sinema sosyoloji söyleşi sürü tekamül tin us varoluşçuluk zeka çürüme ölüm özgürlük şair şiir şizofren
