Etiket: us
üç kavrayış ve eskimek
7 dakikalık bir metin-bazı yazılarım diğerlerinden daha önemli, en azından bütünleyici. ben de bu bütünlüğü, hayatı toplu kavrayışı bu yazıdaki argümanlarım ile sağlayabileceğimi sanıyorum. insan için üç kavrayış düzeyinden bahsedebiliriz. bunların en aşağıda bulunanı ki ilk tanıdığımız budur, duyular düzeyi. ağzın alıştığı sayı ile beş duyumuz var ve durmadan veri…
usun şarkısı
9 dakikalık bir metin-siz ruhsunuz yani beyinde tepinen, “ben” diyebilen. kellenizi bir kutu düşünün, bu kutuya dışarıdan mâlumat yağıyor. ağzın alıştığı biçimiyle beş duyunuz var. bir de mâliki olmayanlarca yok sayılan “sezgi” var ki altıncısıdır; çiğnemeden löp löp yutulan bir lokma misali tam, tüm, bütün olarak algılar ama en kötü…
tekâmül, etik, estetik
3 dakikalık bir metin-şunu itiraf etmeliyim ki felsefe çizgiler çekmektir. oysa hayatta çizgi filan yoktur. biz hayata bakar, en uygun, en şık, en var-mış gibi duracak yerden çizgiler çeker, o çizgiler sanki hayatta zaten var-mış da biz çizen değil ortaya çıkaran tarafmışız gibi övünüp dururuz. sonra da kendi çektiğimiz hayali…
us’a dair…
1 dakikalık bir metin-us kitabıma ve felsefeme dair eleştiri, yorum, görüş ve soruları aldım. ölümlü bir hayat için üç saatin harcanabileceği en değerli aktivitelerden biri oldu bizim için. üç saatinizin değerli olduğunu biliyorum ve -arayan yolcular için- bu üç saate ben kefilim. izleyiniz…
mutsuzluğun felsefesi
7 dakikalık bir metin-ısrarlı bir melankolik ve kadim bir depresif olarak kendime sık tekrarladığım birkaç öğütten bahsedeceğim. genelde birçoklarımızın içinde bulunduğu sarhoş mutluluğu ve ayyaş sorumsuzluğu ile savaşırken kantarın topuzunu biraz kaçırdığım doğrudur. kadercilik eleştrisini aşırı yapınca ortada bir depresyon kutsayıcılık kalabiliyor. izah edeyim, aslında tüm tatava “gerçekler acıdır” mottosundan…
us hakkında
1 dakikalık bir metin-bazen evini ateşe verip izlemek, sokakta çırılçıplak koşmak, etiler’de “siz ısınırken ben donuyorum, siz yaşarken ben ölüyorum,” diye bağırmak, birini sevip kaçmak, duvara yazı yazmak, kırmızıda geçmek, annesine veda mektubu yazmak, ilkokul öğretmenine gidip tokat atmak, böbreğini satmak ve sırtına ejderha dövmesi yaptırmak ister insan. bazen de…
mukaddime (us)
14 dakikalık bir metin-huzurunuzu kaçırmaya geldim vâroluşçu psikoterapi’yi okuduğum günden beri öleceğimin farkındayım fakat son zamanlarda bu his kendini daha şiddetli göstermeye başladı. öleceğini bilen kişinin hayatı homojenleşir. yâni tedrici, uzun planlar yapamaz olur. her an mahâretini göstermeli ve yapabileceği her şeyi yapmalı yoksa ölecektir. işte ben de ‘us’uma düşenleri…
insan hakkında
2 dakikalık bir metin-çift ayaklı pembe yanaklılar ile işgale uğramış dev metropollerde yaşarken doğadan çok ayrı bir şey olduğunuzu düşünmeye başlarsınız çünkü iki şey görürsünüz: çift ayaklılar ve demirler. kırsal insanı tavuk görür, inek sağar, koyun güder; masasında kedi uyur, her yerde köpekler vardır, dağda kurtlar… kuşları söylemiyorum, börtü böceğe…
bana başlamak
2 dakikalık bir metin-pek çok kötü kitap okumuş olman ve belki biraz da yazmış olman iyidir. en az bir kere terk edilmen ve mümkünse terk etmiş olman da… şehir değiştirmiş, platonik aşk yaşamış ve deli olmaktan korkmuş isen başla derim bir an evvel. okulun en yakışıklısı veya dershanenin en popüler…