duygular hakkında benim de diyeceklerim var.
- 1-onlar yakıttır. yargı, düşünce, duyu verisi değildir. yakıt, sadece yakıt… yakıt neye yararsa onlar da ona yarar. korkarken ve öfkeliyken iyi koşarız. sakinken, çok sakinken yerimizden bile kımıldayamayız. mutluyken iyi güleriz, iyi uyanırız, iyi çalışırız, az acıkırız.
- 2-duygular yaratılamaz ama manipüle edilir. az etkin duygu coşturulabilir. uyuyan uyandırılır, geri plandaki ön plana alınır veya kontrolü ele geçirmiş olan duyguya dinlenmesi söylenebilir. yani yok da edilemez, var edilemediği gibi. ovuşturulur, yüz verilir, şımartılır, büyür. çok büyürse kendini kral sanmaya başlayabilir.
- 3-kellelerin içinde üretilir. kafanın dışında, sokakta, havada, yerde duran duygu olmaz. o yüzden bir yere bakıp bir duyguyu görüyorsanız siz hayal ediyorsunuz demektir. ölmekte olan bir yavru kedinin sahnesi acıklı değildir, siz ona acıklılık yüklemezseniz. bir anne kedi hatta yer kendi çocuğunu ki sütü artsın kalan yavrular için. bir karasinek ölen bir kediyi yemek ve larvaları için yuva gibi görür. bir at için hiçbir şeydir ama ölmekte olanın kendisi için bu hadise, her şeydir. yani bakanın bakışına göre şekil alır. yani anlamlar tarafımızdan eşyaya yükleniyordur. atomların içinde anlam paketleri için cep bulunmaz, bagaj bulunmaz.
- 4-anlamlardan duygu kokuları tütmeye başlar. işte kontrolü kaybettiğimiz an budur. demek ki kontrol için ne yapmalı? verilen anlamlara bir bakmalı.
- 5-içimizde telkin gibi çalışan geveze vesveseler, şüphe ateşleyici döngüler ve takıntılı düşünceler döner durur. bunları susturmazsak anlamları kontrol de edemeyiz. işte kontrolümüzün olduğu kısım tam da bu anlam kısmıdır. dakikada yüz kere bize ne fısıldandığına el atarsak, yönetemeyeceğimiz duygu da kalmaz.
- 6-kafaların içinden dışına duygu çıkışı elbet olur ama dışarıdan içeriye izinsiz girişlere müsaade etmemelidir. elini kolunu sallayarak gümrükten izinsiz geçen ithal duygular son derece zararlıdır. kapı sıkı denetlenmeye başladığında en keyifsiz yerde keyifli, en sinirli yerde sakin olunabilir.
- 7-duygular içeride üretildiği için, elle tutulur somut varlıkları da olmadığı için önce sahibini yakar. kıvılcımı karşıya ya ulaşır ya ulaşmaz ki genelde varlığı bile hissedilmeyebilir. yani kimse için sessizce acı çekmemeli, kendini bununla cezanlandırmamalıdır çünkü kişinin acındırma şovunu karşı taraf hiç görmez.
8- acı ve haz birer duygu değil, duyguların neticesinde hissedilen içsel bir ödül-ceza mekanizmasıdır. birisi artınca diğeri de artar. yüksek acılar biraz hazlı, yüksek hazlar biraz acılıdır.
9-kötü duygu diye bir şey olmaz. her duygunun kullanım alanı farklıdır. o yüzden şüphecilik, kıskançlık, nefret gibi duyguların bile faydalı kullanım alanları varken, sevgi, şefkat gibi çok kutsal görünenler bile yerine göre zararlıdır.
10-duyguların tamamen boşalması da melankoli değil, depresyondur. melankoli, bir hüzün çeşidi olup, bu yüzyılda az kullanılan son derece değerli bir duygudur. depresyonsa, yakıt olduğunu başta söylediğimiz duyguların hiç kalmaması yüzünden kişinin yataktan çıkacak dermanının bulunmaması hâlidir. bu kişinin ilk bulduğu duyguya derhal sarılması, bünyesini canlandırması icap eder.
11-aşırı mutlu olmak veya kolay kolay üzülmemek gibi zor başarılan bir işi, bunu beceremeyenler kıskanır ve huzurluları aptal olmakla suçlar. fazla mutlu olmak bu acımasız dünyada bir aptallık sayılsa da gerçeklerden taviz vermeden belirli bir düzeyde iç huzur yakalamak mümümkündür ki belki de mutlak hedef budur.
12-kendi şartlanmalarımız ve şartlı duygularımızın eziyeti altında bir istenç işkencesi ile yaşarız genelde. “şu olmazsa mutlu olmamalıyım” şeklindeki hayali hedefler tarafımızdan yaratılıyordur ve en çok düşünülerek çekilmesi gereken çizgi de belki budur.- 13-şükür ve sabrın muhteşem duygu denetim teknikleri olduğu biçiminde bir dindar söylem ortalarda gezinmektedir. şükür ve sabır, ritüel olarak değerli olsa da bir mutluluk formülü olarak işe yarama garantisini hiçbir buyruk vermemektedir. şükrün, bir teşekkür etme hâli olarak var olması nezaketsel açıdan iyi olsa da mutluluk yaratması şayet aşağıdakilere acıma şeklindeyse etik dışıdır. sabır da eyleme geçememe, korkaklık, miskinlik, kadercilik, aşırı temkinlilik şeklindeyse son derece kaçılası bir şeydir.
- 14-bazı ortamlar ve bazı kişiler duygulara iyi gelir, bazıları da kötü. şu kısa hayatta ne için olursa olsun kötü gelen yer ve kişilerden bence kaçılmalıdır.
- 15-duygu israfı altın külçelerini çöpe atmak gibidir. hayatta en değerli şeyin zaman ve sağlıklı enerji olduğunu düşündüğümüzde, duygular bunların da üzerine çıkıyor çünkü ikisini de etkiliyor. o yüzden faydalı duygulara hasar veren ne varsa kaçılasıdır. evet, duygular faydasına göre kullanılmalıdır.
- 16-durduk yere esen kötü duygular veya iyi duygular için, kişi kendi içine dikkatle bakmayı ve kaynağını bulmayı öğrenmelidir. duyguları, kendiliğinden çalışan mekanizmalar olmaktan, talimatla harekete geçen askerler olmaya dönüştürmek gerektir. en değerli gözlem iç gözlem, en değerli iletişim de iç iletişimdir.
- 17-aşk da bir duygu değil bir mâruziyettir; geldiyse sadece acısı çekilir, hazzı yaşanır. kendisi gideceği zamanı da kendisi seçer.
- 18-değiştirilecemeyek şeyler için sokağa duygu dökmek çok büyük bir israftır. ölen ölmüş, olan olmuştur.
- 19-kişi, geçmiş ve geleceğe duygu yatırımı yapmayı bırakıp bugüne değilse de bu haftaya gelebilirse, değiştiremeyeceği şeyleri düşünmeyi bırakırsa, zan ve tahmin üzerinden de yargı dağıtıp keyif kaçırmaya tövbe ederse yeterince mutlu olur. yeterince mutlu olmak da şu çöplükte en değerli şeydir.
- 20-bu çöplüğe mutlu olmak için filan gelmedik. her yer adaletsizlik ve kötülük dolu, çocuklar ölüyor ve açlıktan babalar intihar ediyor; mutlu olmak için geldiğimiz ve bir ton kişinin mutlu olduğu varsayımı bile kendi başına bir işkence. mutluluk pozları aldatıcı olabilir, yemeyin. burası cehennem değilse cennet de değil ve ölüm var ve ayrılık ve hastalık var. o yüzden gerçeklere katlanabileceğimiz ideal kıvamı tutturmalı, daha çoğuna da çok kaşınmamalıyız şayet gerçekler ile dirsek temasımız kalsın istiyorsak. hem gerçeklere hem de mutluluğun kıvamlısına aynı anda sarılmanın bir sırrı var mı? var, bilgelik deniyor. peşinde olduğumuz şey belki de odur.
- 21-evlilik, iş, okul, mezuniyet, zam, maaş, emeklilik gibi çizgilerin mutluluk getireceği bir zırvadır. mutlu olmayı öğrenmiş kişi bunu çöpten yemek toplarken de başarır. dışsal barajlar aldatıcıdır.
- 22-çocuklarınızı mutlu bir gelecek yalanı ile uyutmayın. onlara doğru sebepler için öfkelenmeyi, doğru sebepler için gülmeyi öğretin. tabii kendinize de…
- 23-herkesin bazı duygusal zaafları vardır. insanın kendi gediklerini tanıması her şeyden önemli. kendi zaaflarını bilen kişi bilgeleşmeye adım atmıştır.
mutluluklar…

*omurga 2.etik 3.estetik acı aforizma ahlak akıl anlam aşk ben bilim cemiyet değişim doğa duygu edebiyat estetik etik evrim felsefe insan kitap mimesis mutluluk nietzsche psikoloji roman sanat sevgi sinema sosyoloji söyleşi sürü tekamül tin us varoluşçuluk zeka çürüme ölüm öteki özgürlük şair şiir şizofren
“duygular üzerine” için 2 yorum