şiir meleği

  • 2 dakikalık bir metin-

size bir melekten bahsetmek istiyorum…

tıpkı kafka’nın “yak” dediklerini saklayan max brod sayesinde kafka’nın kafka olması gibi, benim de bir max brod’um var.

şimdilik ona şecera diyelim.

bir sanat ve şiir aşığı idi ve benim sanat düşkünlüğümü erkenden görmüş idi. gençtim. tüm şiir ve yazılarım kendisinde vardı; ilk romanım dâhil. yakınlığımız 2012’de bir telefon ile molaya girdi. bir öfke nöbetiyle de tüm şiir ve günlüklerimi yok ettim. şiiri bıraktım, romana başladım. altı yıl geçti.

yazar oldum.

sonra şecera ile barıştık. yazar olduğuma hiç şaşırmamıştı. şiir emânetlerini yıllarca özenle sakladığını söylediğinde tutankhamun’un mezarını bulmuş gibi sevindim, çığlık attım. iyi ki vardı. öyle dedim.

bir şiiri öpemezsin ama kör olana kadar okursun. öyle yaptım.

sonra… ortada çok sayıda berbat şiir ve kötü şâir olması beni soğuttu. artık “gönül” kelimesini görmek midemi bulandırır oldu. yine şiirlerimi kendime sakladım. sadece bazılarını romanlara serptim tat versin diye.

destek, inanç ve duâsı hiç bitmedi şecera’nın sanatıma ve son değilse bile ilk inananım o olarak kaldı.

bunlar gizemli kahramanlardır…

bugünlerde ise başka dostlarım şiirler konusunda bana cesâret veriyor. ben de onları gömülü oldukları yerden tekrar çıkartmaya, ölürsem de arkamda bir iki şiir bırakmaya karar verdim.

çoğu en romantik dönemim olan 2008-2009’a âit ve konuları da muhâtapları da muhtelif ve hep dediğim gibi, objeler önemsiz. duygulardır mühimi ve şiir yazdıranı.

…ki genelde kendisine şiir yazdıkların başkalarının kollarında olur ve şiirlerini diğer başkaları okur. bu böyledir.

şâirim diyemem ama estetiğe meftunum. şiir yazar gibi yaşama dürtüm güçlüdür çünkü hâtıralarımı şiir okur gibi hatırlamak isterim. şiir olamasam da mısra olmak isterim.

bu da benim bir şiirim…

*omurga 2.etik 3.estetik acı aforizma ahlak akıl anlam aşk ben bilim cemiyet değişim doğa duygu edebiyat estetik etik evrim felsefe insan kitap mimesis mutluluk nietzsche psikoloji roman sanat sevgi sinema sosyoloji söyleşi sürü tekamül tin us varoluşçuluk zeka çürüme ölüm öteki özgürlük şair şiir şizofren

ve sen

  • 1 dakikalık bir metin-

aynaların arkasındaki adamdan sinek fısıltısı

ve hiç susmayan bir vicdan bulantısı

ve sen

ve seni unutmak için

kocaman, ufacık bir yalan yaratmak

ah, kendi hayatlarımızın şeytanı değil miyiz

ve ben

sonsuz bir varlığa, sana

en büyük hakareti ediyorum: seni yok sayıyorum

peki, kaçıncı mâsumda unutacağım seni

seni

hiç kimsede olmayan tek şey olarak sen, şimdi herkeste biraz var

biraz yok

ve ben

kırılmış bir aynanın arkasından kendini izleyen savaşçı

adale göğsünün ardında bir serçenin çırpınışı

öylesine ürkek

utangaç

öylesine yitik bir adam olarak ben

kendi kendimin katili ve şeytanı

kaçıncı kadında unutacağım seni

ve sen

anlamını asla yitirmezken

15.8.9.38

*omurga 2.etik 3.estetik acı aforizma ahlak akıl anlam aşk ben bilim cemiyet değişim doğa duygu edebiyat estetik etik evrim felsefe insan kitap mimesis mutluluk nietzsche psikoloji roman sanat sevgi sinema sosyoloji söyleşi sürü tekamül tin us varoluşçuluk zeka çürüme ölüm öteki özgürlük şair şiir şizofren

çizgim

  • 1 dakikalık bir metin-

dur

üstüne bastığın çizgi dörtnala koştuğum pisttir

bilirim içindendir sövgülerin

bu çizgide sövmek, işte böyle bir histir ki

akordu bozuk hayattasın, parmakların yanlış telde

boyalı kambur maskotsun, orası da bir sirk

hangi teli çeksen nice bir umutla 

sigara dumanı akşamında gözyaşların yüzer

dur

bir adım daha atarsan tuz buz olur, yanarım

bu çizgi, “diğer” ve benim aramdan geçen çizgidir

üzerinde yürüdüğüne göre bıçkın, cesur olmalısın

buralar benden sorulur, dünya benim çadırım

ben ki

beyaz kaplan sırtında, evcil kurtlarımla yaşarım

ben ki sağır besteci, kör ressamım

sekizinciden sonra düğümler tıkanır artık

akciğerimde bohçalı benim duygum binyıldır

çıplak kayamın dağ havası, bana zehirli sinir gazı

anladım: seni yaşamak sensizken daha zormuş

durma

titreyen bacaklarınla kaldırabileceksen

yelten, o sinek uçuşunla kartal yakalamaya

evet, bu çizgiden berisi şiirlerin hamallığı

heyhat, kanatsız kuşlarım altın kafeste yumurtlar

durma, bütün ölü-diriler ancak seni nazarlar

4.11.8.38

*omurga 2.etik 3.estetik acı aforizma ahlak akıl aşk ben bilim cemiyet değişim doğa duygu edebiyat estetik etik evrim felsefe insan kitap mimesis nietzsche psikoloji sanat sevgi sinema sosyoloji söyleşi sürü tekamül tin us varoluşçuluk zeka çürüme ölüm özgürlük şair şiir şizofren

mâbet ıslığının sonsuzluğu

  • 2 dakikalık bir metin-

kentin çöktüğü mâbetti, ışıksız

ay ışığının yerde yaptığı birkaç şaka

ayna sandığımız şeyler camdı

duman solurduk, tozlara basardık

ulan, hayatsa hayattı

bizde sonuna kadar vardı

ıslıklı akşamın soyunduğu şey, eli boş bir sabahtı

kentin çöktüğü mâbetti, ışıksız

mâbette yankımız, kentte sessizlik

biri ki klişe bir şiir mısrasından fırlama betim

üçüncü el bir meyhâne masasına kazınmış sarhoşluk

veya ancak görmek zorunda kalanların gördüğü

kent duvarı mâşuklarına hitâbelerin hakkı

biri ki elinde keman, biri ki dilinde ıslık

birkaç duvar el değiştirmeden kulağımıza uğramayan cızırtı

kestiği şeylerin ne olduğunun bile farkında olmadan

sönmek adına şiirsiz bir şâirin kulak memesini buluyor

ıslığın sahibi keman çalar gibi yaparken

ne kadar kadim bir melodramda; habersiz

kenar mezarlık dimdik ayakta, bu dinletiye mıh

ıslık sahibi ussal, mekân tekil, zaman satıh

ritimdi, kalpti vesâire hani mâlûm

bu denli çok sevmek bana fenâ dokunuyor

kentin çöktüğü mâbetti, ışıksız

güzün akşamları saklanınca yaprakların altına

boş mâbet ağlamaya namzet, ıslıksız

ne vardı sanki hayatsa hayattı

bizde sonuna kadar vardı

açılmayan kapılarda dünden kalma uğultu

el feneri yolu sonlarında kılcal kahkaha leşleri

gözlerimi kapasam, kulaklarımı tıkasam

unutulmuş kamu köşelerindeki bir mâbette yaşasam

buranın tozu, aynası, karanlığı, kemanı

buranın, hani malum, ıslığı olsam

kemanlı bir ıslıkçı çıkagelse, zafer takından geçse

ıslık diye beni çalsa

kemanı çalar gibi yapsa

duvara çarpsam birkaç kez, kulaklarına sokulsam

ıslık diye beni çalsa

kemanı çalar gibi yapsa

31.10.8.38

hayır anlatamıyorum

  • 1 dakikalık bir metin-

varsın hayat vursun tekmesini yan kalçama

bende deprem oluyor

biliyorum ya geçtiğini akşam vakti

yarı gölge ağaç diplerinden

karşıma çıkan herkesi bıçaklayasım geliyor

hayır, anlatamıyorum

susuyorsun

yılanlı şarap kadehlerini tokuşturan berduşlar gibi

gözlerimin içine ne güzel de bakıyorsun

günlük hayatın olağan anlarındaki alışıldık zar

paramparça yırtık soğuk parmaklarında

senin ellerinden, ellerinden kahve içiyorum

mutfak sen kokuyor, ben sen kokuyorum

hayır, anlatamıyorum

bütün bir insanlık saklı zifîrî karanlığa

soba dumanı kentime bakınca ben ancak seni görüyorum

evet, galiba deliriyorum

elinle çember çiziyorsun, ikincisi daha büyük olan

sana yazdığım şiirleri okuyorsun

sana yazmış olduğumu bilmeden

labirent yolları gibi sarmaşık, dolaşık bir his ki

laf karşılığı yok yani

seni ben, daha çok sevmeye kıyamayacak kadar çok seviyorum

öyle ki dirhem az sevmeyi de ben başaramıyorum

hayır, anlatamıyorum

27.10.8.38

*omurga 2.etik 3.estetik acı aforizma ahlak akıl anlam aşk ben bilim cemiyet değişim doğa duygu edebiyat estetik etik evrim felsefe insan kitap mimesis mutluluk nietzsche psikoloji roman sanat sevgi sinema sosyoloji söyleşi sürü tekamül tin us varoluşçuluk zeka çürüme ölüm öteki özgürlük şair şiir şizofren

ve işte yaşamak

  • 1 dakikalık bir metin-

gecede yarı aydınlık devrilmiş bir çınar gibi

bütün kıvrımıyla bakışları tırmalarken etin

üzerinde titremekte olan utangaç tülbendin

şiir yanığı teninde yaptığı

kararsız, korkak raksını izlemek

ve sonra yağmayacak olan yağmurun kokusunu

esmeyecek rüzgârın sesini duyarak

ölene kadar ağlamak

ve işte yaşamak

*

kışın ortasında karların arasında

titreyecek mecalim kalmamış bir üşümeyle

on binlerce bakışın arsasından seçip bulmak seninkini

ölmemeye çalışarak

nasıl bu kadar güzel baktığını anlamaya çalışmak

ve sonra kıştan soğuk inime gidip

tıpkı bir köpek gibi seni düşlemek

bayat çayımı elime alıp uyaksız şiir yazarak

ölene kadar ağlamak

ve işte yaşamak

14.9.8.38


*omurga 2.etik 3.estetik acı aforizma ahlak akıl aşk ben bilim cemiyet değişim doğa duygu edebiyat estetik etik evrim felsefe insan kitap mimesis nietzsche psikoloji sanat sevgi sinema sosyoloji söyleşi sürü tekamül tin us varoluşçuluk zeka çürüme ölüm özgürlük şair şiir şizofren