us hakkında

  • 1 dakikalık bir metin-

bazen evini ateşe verip izlemek, sokakta çırılçıplak koşmak, etiler’de “siz ısınırken ben donuyorum, siz yaşarken ben ölüyorum,” diye bağırmak, birini sevip kaçmak, duvara yazı yazmak, kırmızıda geçmek, annesine veda mektubu yazmak, ilkokul öğretmenine gidip tokat atmak, böbreğini satmak ve sırtına ejderha dövmesi yaptırmak ister insan.

bazen de yazar.

ben yazdım.

bu da tabiî “niçin vandalsın?” sorusuna cevap oluyor. sâit faik, “yazmasam çıldıracaktım,” demiş. ben yazmasam yukarıdakileri yapacaktım.

yazdım. yazdığım için yeşilde geçiyorum. en azından sarıda.

yine de bu beni -haşa- beyefendi filân yapmıyor ama hiç değilse aşırı saldırganlığın, müslüm baba’nın alamadığı isyankârlığın kabasını alıyor.

entelektüel eleştirelliğin kökeni bu vandallık ruhu oluyor. kurulu, nizamî ne varsa yıkılıyor. yapılabilirse tekrar yapılıyor, yoksa yıkık kalıyor.

önce güçlü bir “lâ”… nota olan değil, antitez olan.

keyifle okumayınız. salt keyif varsa bir yanlış anlama vardır. huzurunuz kaçacak, kaçmalı. benimki kaçık. diğerlerinde de alınan bir keyif varsa bile acıdan sudur eden, neşet eden cinstendi. seviniz, o olmazsa anlayınız, o da olmazsa hiç anlamayınız. en korktuğum şey yanlış anlaşılmak.

ve bir yere konmak… koymayınız.

roman olmayan ilk kitabımı size saldım. dövünüz, dövülünüz.

huzurunuzu kaçırmaya geldim.

(us’un tanıtım bülteninden)

“us hakkında” için 2 yorum

kanaatiniz nedir?

%d blogcu bunu beğendi: