ilişkiler hakkında

  • 2 dakikalık bir metin-

ilişkiler konusunda pek yazmıyorum aslında ama bir hâdiseyi çok gözlemlemeye başladım.

modern zamanlarda mı çarpıklaştı yoksa bu insan fıtratı denen şeyin bir ezeli açmazı mı, bilmiyorum ama başlayan ve biten ilişkilerde ve devam edenlerde de şüphesiz, tek ve aslî konunun sadece üçüncü şahıs ilişkileri bağlamına indirgenmesi parmak ısırtıcıdır. başta ilişkinin doğası gereği keyif temelli gibi görünmekte olan yaklaşımın adı konur gibi olduktan sonra toplu bir izolasyon operasyonunun başlamasından bahsediyorum. yâni asıl mevzûnun hoşlanış, flört, evlilik veya şiir belki veya aşk da denebilir bir sevişiş şekli olması îcap ederken, cemiyet temizliği mücâdelesine dönüştüğünü gözlemliyorum.

nihâyetinde “değişirsen severim, değişmezsen sevmem” çıkmazına girip saplanır ve sevmemiz için değişen şeyi de bu sefer sevmemeye başlarız. yâni değiştirdikten sonra sevmek amacıyla niçin onu kurban seçmişizdir, değişmezden evvel niçin sevdiğimizi söylemişizdir gibi sorular muammâ elbette. değişmesi karşılığında değişmemizi de isteyen tarafa ücretini ödediğimizde, ortada iki ayrı kişinin kaldığı görülür; birbirini sevmeyen iki ayrı kişinin.

hâsılı hayat değişmektedir ama o değişim kontrol edilememektedir. bu yüzden hiç değişmeyeceğini varsaydığımız ile hiç değişmeyeceğimizi varsayarak kaynaşmalı ve sohbetler toplumsal yalıtıma kaymaya başladığı an, arkamıza bakmadan koşarak kaçmalıyız. muhâtabına masada duran cüzdan muâmelesi yapan sevgili, bunu çeşitli şekillerde haklı da gösterebilir elbette ama emin olun dünyada, yâni üç milyar alternatifin olduğu bir yerde kimse masada duran cüzdan gibi kapılmayı beklememektedir. tam tersine, herkes siz yokken de yalnız, varken de.

“ilişkiler hakkında” için bir yorum

kanaatiniz nedir?

%d blogcu bunu beğendi: