“şizofreni” denen hastalığın dsm-5 tarafını bir yana bırakırsak felsefî olarak ne söyleriz? yunanca “ayrık” veya “bölünmüş” anlamına gelen “şizo” (schizein: σχίζειν) ve “akıl” anlamına gelen “frenos” (phrēn: φρήν) kelimeleri birleşir ve aklı yarılmış bir fert mi meydana getirir?
benim şöyle bir özetim var: hayatta belirli miktarda anlam ve örüntü var. hepimiz bunlar sâyesinde ilişki kurar, sever, küser, üzülür, depresyona gireriz. ve anlarız. bu örüntü ve anlamı görmeyi reddedersek hayat tatsız bir kuru mantık taklası, çamur gri, ruhsuz bir diyar oluverir. işte o an camus, sartre oluruz. şâyet mevcut örüntü ve anlamdan fazlasını sömürmeye başlamışsak ki hayat, biz ne görmek istiyorsak onu gösterir, bu sefer sırlı, gizemli, derin, şüpheli, büyülü ve tekinsiz bir yer oluverir. birileri sizi tâkip etmektedir ve kocanız ile falancanın ilişkisi vardır.
hiçbir şey tesâdüf değildir, her şey bir derunî bağ ile birbirine bağlanmaktadır. kimisi çok takıktır bu “tesâdüf” kelimesine ve “tevâfuk” demekte ısrar eder ama tanrısal seviyede her şeyin, yâni yere düşen bir yaprağın bile anlamı vardır zâten. kritik olan, bilmeyenin gözüyle hayatta birçok şeyin anlamsız bir tesâdüften ibâret olmasıdır. işte şizofren, karşıdır buna. orada anlamlı bir bağ vardır ve inkâr ediyorsanız nash’in dediği gibi, siz de onlardan birisinizdir. gizemli örüntü iddiaları genelde tutmaz ve bu şüpheciye şizofren denmese bile paranoyak diyebiliriz. paranoyak, iddiasında emindir, kesindir ve aksi ispatlansa bile geri adım atmaz. tek doğru çıkan paranoya, truman show’daki truman’ın paranoyasıdır çünkü sâhiden de tüm dünya onunla oyun oynamaktadır.
ezcümle şunu da belirteyim ki kitap fuarlarında gördüğüm kadarıyla öyle şakası filân yapılabilecek şey değildir paranoid şizofreni. kurban için de, çevresi için de tam bir cehennemdir ve kurtuluşu da hemen hemen yoktur. nezle ile alay edilemeyeceği gibi, şizofreni ile de edilmez.
kanaatiniz nedir?