efenim, “kıskançlık” dediğiniz şey hasetse şâyet, milli hastalığımızdır ve “bende yok, onda da olmasın,” ile başlayıp, “bende olsun, onda olmasın,” ile tamamlanır. hastalık işte… hatta ahlâk konusu sadece ve sadece budur. yoksa o mâsum pembe yalanı, bilmem nesi değil… haset duyma, ahlâklısın. bu kadar basit. “bende yok ama onda olsun,” seviyesindeysen, evliyâsın.
cinsel kıskançlığın patolojik seviyesi bulunmakla birlikte genellikle kıskanılan kişiye iyilik gibi gösterilerek saçmalanır. en ilkel ve sığ olan îzah da freud’un bir gençlik mektubunda rastladığım “kıskanıyorum demek ki kendime güvenmiyorum” teorisi. kıskançlık ile özgüvenin en ufak bir ilintisi yoktur. kıskançlık oysa, tipik monogamik bir tepkidir.
erkeklerin kıskanma biçimi, diğer erkeklerin primitif his ataklarını bilmeleri üzerine genellikle kadına en absürt gelen tiplere karşı uyarması şeklindedir. sütçünün on beş yaşındaki oğluna selâm verilmemesi uyarısı, erkek olan tarafın on beş yaşında iken öğretmenine nasıl baktığını hatırlaması ile ilgilidir ve bir açıdan haklıdır da. kadınsa kendi bakışı üzerinden îtiraz eder; oysa erkeğin çırpınışı iştahlı erkeklerin, ergenlerin bakışı üzerindendir.
kadınlar genellikle gerçek hedefleri kestirmek konusunda başarısızdır çünkü kendi özendikleri yâni yerinde olmak istedikleri kadınlar üzerinden yasaklamalar getirmeye çalışırken erkek, kadının aklına hiç gelmeyen adaylarla ilgilenmektedir. kadınların çekici bulduğu kadınlar ile erkeklerin çekici bulduğu kadınlar çok farklıdır. o yüzden kadın, yanlış hedefleri yasaklayarak vakit kaybeder.
yâni erkekler tüm erkeklerin bakışına, kadınlar ideal kadınların çekimine saldırır.
aldatan erkeğin seçtiği kadın, eğitimli kadını şaşkınlık içinde bırakır çünkü genelde beyinsiz genç bedenler seçilir.
aldatan kadının evlenirken seçtiği merhametli, babacan ev erkeğine koşut, aldatırken seçtiği erdem söylemleri yapmayan, “sanat” ve “güzel” uğruna yaşayan şâirler, dövmeli motorcular, ressamlar, sporculardır. kadınsı erkeklerle evlenilir, erkeksi erkeklerle aldatılır.
kıskançlık her dâim kötü/iyi de değildir; tarafların talebine göre değişir. kimisi için azlığı sorunken, kimisi için tersidir.
kıskançlık & cemiyet
