hiperaktiviteniz var mı

yazan:

  • 2 dakikalık bir metin-

            

hiperaktiviteniz var mı? bu bir huy veya fıtrat olarak değil, dürtüsel bozukluk olarak nitelendiriliyor. beraberinde dikkat eksikliğinin de olduğu bir aşırı hareketlilik hâlidir. tam ismi dehb, yâni ‘dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu’.

bizim ülkemizde bir hayli çoktur ki ben de çok çektim. batı’daki tanı kriterlerine göre bakacak olursanız belki ülkemizde %40’lara bile varır kanımca. hepimiz kımıldanık, oynak bir hâldeyiz dikkat ettiyseniz. elimiz dursa, ayağımız durmaz. öyle, sanatsal sinemayı filân da sevmeyiz bu yüzden. meselâ bir tarkosvky niçin izlenmez bizim ülkemizde? dikkatimiz eksiktir ülke olarak. sıkılıveririz. bir kitabın bir sayfasını bile zor bitirir çoğumuz. okuma oranlarımız bile bu yüzden düşüktür. kökeni, göçebe ve savaşçı toplumlardan gelme genlerimiz olabilir. göç ettik, savaştık, koştuk, güreştik…

biz düşünmeye değil, eyleme önem verdik. bunun neticesi olarak mîmârîyi değil, okçuluğu geliştirdik. şiirin, romandan çok olması bile bundandır. sabırlı adam işidir roman. şiiri hiperaktif göçebeler sever. bir de kuyruk ve sıra beklemeyi sevmeyiz meselâ. numaratör diye bir icadın olduğu çağda bile sıra kavgası çıkartmayı başarabiliyoruz. çünkü dayanamıyoruz. hepimiz kaynakçıyız.

çocuklara hemen tanı koymayın ama öylelerse de kötü davranmayın. bir de ilacı var, zekâyı gerileten; kullandırmayın. benim zamanımda ilaç değil, dayak vardı. “zeki ama çalışmıyor” diye de bir klişe vardı. zekiyse zâten çalışmaz ki! evet, bizim kıpraşıklığımıza yönelik bir eğitim sistemimiz de yok maalesef. kırk beş dakika uslu uslu hocasını dinleyen çocuk, kusura bakmayın, gerzektir. derslerin yirmişer dakika, açık havada, hareket halinde işlenmesi gerekir kanımca. antik yunan’da öyleydi. şimdi de çocukların popoları düzleşti. susabileni ödüllendiren, susamayanı da ilaçla cezâlandıran bir sistemdeyiz. “yara-maz” diye de yaftalıyoruz. hayır, yarar! asıl o yarar. dayanın çocuklar; tuhaf olan sistem.

kanaatiniz nedir?

%d blogcu bunu beğendi: