camın kar buğusuna aşkını sürt
ellerini kavuştur, sobada çay demle
ikinci kattan çıkarken mutlaka, bir sinek ölüsü fark et
beni, camlar ardındaki silik manzarada değil
tahtalı odanın gıcırtısında ara
hayatın şiltesine çıplak bacaklarımla uzanmışım
dağlara yaslı kalçam, başım göklere sürtük
beni, boyası dökülmüş sobanın kahverengisinde değil
beni yaslandığın duvarda ara, hani, sıvası dökük
solurken rutubetini, odanın soğuk kışından
koku da tütüyor mu burulmuş çocukluğumdan
günün, o, nane bahçeli, üç katlı evinde değil
beni, duvarları sıcak süt kokan çocukluğumda ara
21.10.8.38