sen usulcana yaşarken
ininde, kendi halinde
bir boğaz tılsımıyla duvarlarını yalarken
o, şirin çevrende
ne güzel bir manzara, ne güzel bir çerçeve
şen şakrak kalabalık, güleç maskelerle
sahte bir cıvıltı mevsimiyle yağmalarken hislerini
senin nefes aldığını biliyorum ya ben, şence
artık, bu nefes benim için olsa da bir, olmasa da
usulcana kayıyorsun
hayatın kenarından
dikişlerini açmadan yürümeye çalışır gibi
ölmek için çok gençsin, sevilmek için yanlış yerde
ne sırtında bir sıvaz var ne başını okşayan bir el
fakat her sabah “günaydın” diyebilmektesin
gülümsemeyi başarıp
gözlerindeki hâlenin silinmediğini biliyorum ya ben
artık, bana baksan da bir, bakmasan da
usulcana seviyorsun
seni hak etmeyenleri
âşık oluyor, şiir yazıyorsun belki
kim bilir, ellerini eller ısıtıyor kışın soğukta
düşlerini eller süslüyor, onlarınkini de sen
ucube adamların pis kafasından sen geçiyorsun
lânet olsun
para karşılığı çiçeklerle kapında tünüyorlar
ve onları seviyorsun, usulcana, sessizce
benim için nefes almamana
ve bana bakmamana tahammülüm varken
elleri sevmene ne mümkün; tahammül edemiyorum
ve seni
ancak bu kadar az sevebiliyorum
25.10.8.38
kanaatiniz nedir?