eserlerim hakkında bir kılavuz
geçtiğimiz günlerde çürüme çıktı, mâlum. ismimi yazdığımda bazı sitelerde 8 farklı kitap görünüyor. ilk zamanlar bir tane kitabım varken her şey daha kolaydı ama sanırım artık bir kılavuz hazırlamanın zamanı geldi. bu bir genel başvuru kaynağı gibi olsun istiyorum okurum için.
öncelikle şunu belirteyim ki eserlerimin tamamı felsefe-psikoloji kökenli, referanslı, temalıdır. şiir de olsa öyle roman da olsa. varoluşçu ekolü benimsemiş bir yazarım. kendi yaşantımda stoacı olsam da eserlerimde varoluşçuluk öne çıkar ve öyle de devam edecek gibi görünüyor. kendi eserlerim hakkında konuşmak istemiyorum, bu kadarı çok bile. eleştirmenlik başka bir iş. o işi erbabına bırakıyorum, benim işim salt yazmak ki yapabilmekle bilmek ayrı şeylerdir. ben hiç bilen olduğumu iddia etmedim. bildiğim tek şey var: yapabildiğim. ben bir cahil değilsem de bilgi seviciyim. felsefe, edebiyat, türkçe, dilbilim, psikoloji, sosyoloji, antropoloji bilmem, yapabilirim. bilenler isim koysun. ben isim koymam, koydurturum.
şimdiye kadar üç ana kategoride toplanır yazdıklarım:
- 1-deneme (us)
- 2-şiir (mimesis)
- 3-roman (palyaçonun listesi, şizofren, ötekiler, çürüme)
basım kronolojisi ile sıralamak gerekirse;
itiraf (ve yeni bir yaşamak) 2011’de yazıldı ama hiç basılmadı.

palyaçonun listesi-2015: dergi yazılarını saymazsak ilk basılı eserimdir; romandır. serüven yayınları (gece kitaplığı) bünyesinde çıkmış, tanınmamış, bilinmemiştir. sessiz bir okunma ve şaşırılma süreci geçti şizofren çıkana kadar çünkü türkçede varoluşçu edebiyat yeniydi.

şizofren-2017: tanındığım eser bu oldu, şimdiye kadar en çok okunan da. iki kere yazıldı çünkü ilk yazılan “tımarhane” isimli formu basılmadan sabote edilmişti. az kitap bünyesinde çıktı.

palyaçonun listesi-2018: tekrar gözden geçirilmiş yeni baskı az kitap’tan çıktı. başına ve sonuna eklenen birer adet sıfırıncı bölüm ile dokuz bölüme çıktı.

ötekiler-2019: hazırlığı en uzun süren kitabım oldu, az kitap’tan çıktı. böylece basılan romanlarım üç oldu. üçü de ayrıdır, seri değildir. yalnız ötekiler ile şizofren aynı evreni paylaşır.

tereddüt isimli bir novella yazdım ötekiler’in basımını müteakiben fakat henüz basılmadı.

us-2020: romanlarımda kullandığım felsefi dilin anlaşılması için felsefi görüşlerimi serimlediğim bir deneme oldu us ve roman dışı basılı ilk eserimdi. az kitap’tan çıktı.

mimesis-2021: şiirlerimin derlendiği ilk ve son eserim olarak kalacak. ileride yeni şiirlerle büyüyüp yeni baskıları verebilir fakat bu ismi koruyacak. ibk bünyesinde çıktı.

çürüme-2022: inkılâp kitabevi bünyesinde çıkan, basılan altıncı kitabım, dördüncü romanım ve en kalın romanım. söylememe gerek yok, seri değil müstakil, başka romanlarımın da devamı değil. yine inkılâp bünyesinde ardı sıra ilk üç romanım da çıkacak.

eserlerim için “edebiyatın yeni soluğu” filan diyorlar ama tamamen hatalıdır. yeni soluk, yeni bir yoldur ama taklit edilemez bir şarkı söylüyorum ben yedi yıldır. yani bu üslup benim ölümümle son bulacak. edebiyatta “sehl-i mümteni” diye bir terim vardır. taklit edilebilir ve kolay gözüken kimi metinlerin başına geçersin tıpatıpı olmadığı sürece mayası tutmaz, ruhu uymaz. form öz uyumunun ifratı yüzündendir bu biraz. o yüzden megalomanik gözüktüğünün farkındayım ama türkçede varoluşçu edebiyat benimle başladı, benimle bitecek. sonra başka şarkılar söylenecek.
bazıları bana bunu soruyor; kullandığınız öz mü yeni form mu? diyorum ki ikisi birbirinden taşar, südur eder. ikisi de yeni; bu denli iç içe olması da.
okuduğum ve yazdığım felsefe de roman için şiir de. roman olmaz novella olur, öykü olur ama o dev esere, o şah esere gözümü diktim, yazma şehvetimin neşet ettiği kaynak o bitmeyen hayaldir benim için. o çıkana kadar kağıtlara kalemle saldırmaya devam edeceğim. sonra gerisi yaşayanlara emanet.
(bana başlamak yazısını muhakkak okuyunuz…)
