tahta beşik sallanadursun
hissiz ve nefessiz
depderin kuyulardan fısıltılı sesler sızar
anlasam yazacağım
sesler ki
istanbul kadar yakın, istanbul kadar uzak
yüzyıllık nefretlerle
kanla, terle, emekle ve emeklemeyle
birikip dolmuş gözyaşları akıtacağım
kupkuru kuyuları doldurup taşıracağım
yaklaşan sudaki suratımın aksinde
mâzî kadar yakın
istikbâl kadar uzak bir gölge göreceğim
ve tahta beşik sallanadursun
atadursun kalbim hatta
güneş doğup batadursun
depderin kuyularda fosilleşmiş duygular göreceğim
ve beşik durduğunda… ve kalbim… ve kuyuların yükselen suyu
ve güneş batıdan doğduğunda
kıyâmet kadar yakın, haşir kadar uzak hatta
bir sevmek göreceğim
sevmek ki
istanbul kadar yakın
istanbul kadar uzak
20.4.17.34