yazana öğütler

  • 2 dakikalık bir metin-


sıfır; okutmak şart değilse yazmak açlığını günlükler ile, mektuplar ile doyurmalı.

bir; on okuyup bir yazmalı.

iki; “berbat olmuş” diyebilecek dostlar edinmeli.

üç; hayatını roman sanan ve her karaladığına sinemalık diyen milyar kişi olduğu bilinmeli.

dört; bir işi sevmek başka, o işte yetenekli olmak başka olduğu için yeteneksizlik ile yüzleşmeli. “üç yaşından beri yazar olma hayali” klişesinden kaçmalı.

beş; biraz büyümeli; otuzu görmeli.

altı; yayınevinden ve editörden ve okurdan hayret ve hayranlık beklememeli. binlercesini gördüler.

yedi; “nasıl olmuș?” diye, “okudun mu?” diye sormamalı çünkü okuyup beğenen değil, okumayan ve beğenmeyen susar.

sekiz; iyi yoruma da kötü yoruma da teşekkür edip geçmeli. gerçek iyi ve gerçek kötüyü, kitabı hatır için alan hısım akraba değil, târih belirler ama romanların çoğu kötü, şiirlerin çoğu çok kötüdür.

dokuz; yaşamalı, gezmeli, evlât edinmeli, boşanmalı, evlenmeli, kavga etmeli, dayak yemeli, evden kaçmalı, kazıtılmış kafaya azrail dövmesi yaptırmalı.

on; türkçe öğrenmeli.

on bir; ilk başta ilginç ve devrimsel şeyler değil, sadece sade bir -ne dediği anlaşılan- türkçe metin yazabilmeyi başarmak suretiyle yüzde birlik dilime girmeye çalışmalı.

on iki; yazarlık meslek ve iş olmadığı için sigara, kontür, elektrik faturası ve yazarlık masrafları için reel bir işe sâhip olmalı.

on üç; aşırı azim bir hastalık, pes ise erdemdir. doğru yerde vazgeçmeyi bilmeli. hayatta yapılacak onca güzel şey varken, bu masraf ve umutsuzluk dolu kitap yazma eylemine şartlanmamalı.

*omurga 2.etik 3.estetik acı aforizma ahlak akıl anlam aşk ben bilim cemiyet değişim dolunay doğa duygu edebiyat estetik etik evrim felsefe insan kitap kötülük mimesis mutluluk nietzsche psikoloji sanat sevgi sinema sosyoloji söyleşi sürü tekamül tin us varoluşçuluk zeka çürüme ölüm özgürlük şair şiir şizofren

kanaatiniz nedir?

%d blogcu bunu beğendi: